Değerli okurlar,
İnsanlar bu hayatta bir çok olay yaşamakta olup, yaşadıkları bu olaylara farklı tepkiler vermekte. Peki verdikleri bu tepkiler gerçekten haklılar mı?
Yaşadığımız olaylarda hep sonuçlar üzerinden değerlendirmeler yapıyoruz. Öfkeleniyor veya sakin kalıyoruz. Genellikle de haddinden fazlasıyla kontrolsüz bir şekilde yansımaları olmakta sanırım.
İnsanlar yaşadıkları bu olayları değerlendirirken verdikleri tepkiler maalesef sonuca yönelik olarak değerlendirmelerde bulunarak haklılıklarını mağduriyetlerini ya da mutluluklarını değerlendiriyorlar.
Oysa bu olayları yaşayan bizler, bu olayların neden yaşandıkları ve başımıza neden geldiğini, olayın başlangıcından aldığımız yada almadığımız tedbirler, düşünceler, davranışların bizi bu noktalara nasıl getirdiği üzerinde maalesef düşünmüyoruz.
Oysa düşünsek;
Hayatın neden bu kadar zor olduğu ve buna karşı nasıl bir aksiyon aldığımızı sorgulardık sanırım. Emekliler daha güzel ve huzurlu bir yaşamı , bir baba evini geçindirmek ve çocuklarına ailesine daha iyi koşullar sağlamayı, gençlerimiz gelecek kaygısı iş bulma ve evlenmek için gelecekten kaygılarının giderilmesini, Esnaflar ödeme günü geldiğinde borçlarını karşılaya bilecek mi noktasında umutlu olmak, Kadınlar yollarda kimsenin tacizine şiddetine uğramadan özgürce dolaşmak ve çalışma hayatında mobbing uygulanmadan medenice yaşamak, toplum çocuklara istismarın ve bu mantıkta olan düşüncenin ortadan kalkmasını, milli gelirin adaletli bir şekilde dağıtılması, tarımda yine kendi kendimize yeten bir ülke olmamız, kendi milli servetimiz olan madenlerimizin yabancılar tarafından çıkarılması ve onlara satılmasından, kendimiz çıkarıp bizler tarafından işlenmesini, adalet ve hukuk herkese eşit dağıtılmasını, yaşamda artık liyakatin işinde ehil olanlara verilmesini, ahbap çavuş yandaş ilişkilerinin bitirilmesi noktasında neden hala kabullenici bir tutum içinde olup sonuçları toplum için olmayan sorunları görmezlikten ve anlamazlıktan gelmekteyiz.
Bunları dile getirecek olan karşı fikirlerinde kendi menfaatleri doğrultusunda aksiyon alarak gerekli motivasyonu göstermemelerinin nedeni de anlamak zorundayız.
İnancımız gereği kitabımızda Kur’an, İnsanın davranışlarına rehberlik eder, İnsanı evrende olup bitenler üzerinde düşünerek tabiatı ve eşyanın kanunlarını araştırmaya, aklını ve zekasını kullanmaya çağırmaktadır.
Bu noktada daha hassas olunması ve daha duyarlı bir toplum olmamız gerektiğini neden anlayamıyoruz.
Yani sonuç itibariyle yaşadığımız bu toplumda olayları neden olduğunu bilirsek, sonuçlarının da hangi düzeyde nasıl bir tepki verildiği ya da gerektiğinden fazla mı yoksa gerçekten abartılacak seviyede tepkiler mi veriyoruz. Bunların değerlendirmesini yaptığımızda. Gerçekten sosyal bir varlık olan biz insan oğlu özüne dönecek sanırım.
Bu hayatın için de yaşıyorsak mutlaka bir sınırı olmalı. Tabii ki insanların özgürlükleri olacak. Ama bu özgürlükler başkasının sınırlarına ve yaşam alanlarına müdahale edilecek duruma geldiğinde yaşanan kaosun sonuçlarını yaşamamak için neden bunu yapıyorum yada yapmıyorum sorusunu lütfen sorun.
Herkesin bir yaşam alanı ve kendisine ait bir dünyası vardır. Kimse kimsenin hayatına direkt yada en direkt olarak müdahale etmemelidir.
Hayatın bir düzeni ve kuralları vardır. Herkes bu kurallara neden uyması gerektiğini bir kez daha lütfen düşünsün.
Adaletli ve Liyakat sahibi sorumluluk duygusu yüksek bütün doğru insanlara saygılarımla.
YORUMLAR