Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ahmet Cengiz

Göz Ne Görür…

Değerli okurlar,

Çok güzel bir dünyada yaşıyoruz. Yaradan, her türlü güzelliği ve ihtiyacımızı karşılayacak besin ile enerji kaynaklarını bize sunmuş.
Peki, gerçekten görüyor muyuz?

Gelin, “göz” nedir, kısaca bir tarifini yapalım.
Görme eylemini gerçekleştiren göz, dış dünya ile temas kurduğumuz en önemli organımızdır. Çevremizle olan bağlantımızı en çok görme yoluyla gerçekleştiririz.

Şimdi herkesin bildiği bir şeyi neden tanımladım?
Çünkü tanımda da belirtildiği gibi, göz dış dünyayla temas kurduğumuz organımızdır. O halde yapılanları neden göremiyoruz ya da görmezden geliyoruz?

Peki, neleri görmüyoruz dersiniz?

  • Tarım alanlarının yerleşim yeri olarak kullanılmasını, verimli toprakların beton yığınlarına dönüşmesini,

  • Üniversitelerin mantar gibi çoğalmasına rağmen bilim yuvası olmaktan çok uzaklaştığını,

  • Gençlerin iş bulamadıkları ya da gelecek göremedikleri için yurt dışında yaşamak istemelerini,

  • Ekonomide yapılan hataların, bilerek ya da bilmeyerek, toplumu acı bir hale sürüklediğini,

  • Adaletin herkese eşit dağıtıldığı konusunda insanların şüphelerini ve adalete olan inançlarını kaybettiğini,

  • Emeklilerimizin – yani hepimizin büyüklerinin – mutlu bir yaşam yerine cefayla baş başa bırakıldığını,

  • Devlet Planlama Teşkilatı’nın işlevsiz hale getirilerek planlamaların halkın değil birilerinin lehine yapılmasını,

  • Yeni anayasa ihtiyacından bahsedilirken, mevcut anayasanın verdiği hakların bile kullanılamadığını,

  • Siyasette hamaset dolu sözlerin sonuçsuz eylemlerle gündemi geçiştirdiğini,

  • Tepki koyanların çözüm üretmek yerine anlamsız söylemlerle olaylara yüzeysel yaklaştığını,

  • İnançlı bireylerin, okudukları ile anladıkları ve hayata yansıttıkları arasındaki büyük çelişkiyi,

  • Eskiden komşusuyla ekmeğini paylaşan, düşeni birlikte kaldıran toplumun, artık “benden uzak dursun, Allah’a yakın olsun” diyerek ilgisizleşmesini,

Neden görmezden geliyoruz?

Bunları daha da çoğaltabiliriz ama işin özü şu ki: Görme eylemini gerçekleştiren gözümüz dış dünya ile temas kurduğumuz organımızdır. Aklımız ise doğruyu yanlıştan ayırma yeteneğimizdir.
O halde neden herkes sıraya girmişçesine sessizce, sanki kendilerine bir menfaat sağlayacakmış gibi, büyük bir huşu ve sabırla olayları izliyor ama konuşmuyor, görmüyor, duymuyor?

Her şeyi büyük bir teslimiyetle kabullenmiş, geçmişte yaşanan olayların nedenlerini ve sonuçlarını sorgulamayan, adeta bir “görmemezlik transı” içinde değil miyiz?

Peki, biz kutsal kitabımızı nasıl görüyoruz?
Evin en yüksek köşesine koyup okumadan sadece ona bakmak mı saygı ve önemsemek demek?

İnancımıza göre Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti olan Alak Suresi’nde şöyle denilir:

“Yaratan Rabbinin adıyla oku!
O, insanı rahim duvarına tutunan aşılanmış bir hücreden yarattı.
Oku! Rabbin sonsuz lütuf ve kerem sahibidir.
Kalemle yazmayı öğreten O’dur.
İnsana bilmediği her şeyi öğreten O’dur.”

Görmek, bilgiyle doğru orantılı değil midir?

“Bilgi, cehaletin önündeki en büyük engeldir.”

Bilgili olursak, gördüklerimizi daha iyi anlar, mantıklı şekilde yorumlar, geleceğimiz için doğru kararlar alabiliriz. Böylece daha mutlu, huzurlu, kaygısız ve her yönde gelişen bir toplum oluruz.

Adaletli, liyakat sahibi, sorumluluk duygusu yüksek tüm doğru insanlara saygılarımla…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER