Bu hafta hepimizi ilgilendiren ekonomik konulardan bahsedelim. 2024 haziran istatistiklerinde işşizlik oranı %9 seviyesinde idi. 2024 yılında piyasalar yeterince canlı olamadı. Genç nüfusun işsizlik oranı %17. Özellikle eğitimli gençlerde bu oran yüksek. Toplumsal huzurun bozulma riskini artırıyor. Yüksek öğrenim görenlerin çoğu meslek seçimini beceremiyor. Genç yaşında meslek konusunda tercih yapıp o yönde çalışsa hayatta daha mutlu olacaklardır.
2024 yılında sanayi üretimi %4 azalırken, imalat sanayinde %6 oldu. Bu düşüşlerin sebebi İsrail’in bölgemizde yarattığı huzursuzluk, Ukrayna Rusya savaşı, İran’ın bölgedeki gizli kışkırtmaları, iç talebinde zayıf seyretmesi ekonominin toparlanmasını etkiliyor. Sanayi üretiminde düşüş, imalat sektöründe daralma iş gücü piyasasını etkiliyor. Yüksek enflasyon, yüksek işsizlik ekonominin karanlık yönünü işaret eder. Bu konuyu sosyal medyanın sıcak tutması, çalışan nüfusa göre emekli sayısının çok fazla olması ile, emekli maaşlarının düşük olması piyasaların durgunluğuna sebep gösteriliyor.
Ekonomik durgunluk enflasyonu artırır. Büyüme yavaşlar. İşsizlik artar, ekonomik faaliyetler zayıflar. Tüketici harcamaları olumsuz etkilenir. Yaşam standardı düşer. Tüketiciler harcamalarını en aza indirir. Japonya 1990 larda ekonomik yönden belirsizliğe düşmüştü. Birkaç ay süreceği tahmin edilirken uzun yıllar devam etti. Fakat yılmadan planlı çalışarak on yılda ekonomide istedikleri seviyeye ulaştılar.
Yakın tarihimizde şu olay bize güzel bir örnektir. Osmanlı’nın son zamanlarında İttihak ve Terakkiciler (Tanzimatçılar) yönetime geçince Ünlü sadrazam, orta mektep mezunu Talat Paşa başkanlığındaki hükümet, ülkeyi Almanya’nın teşviki ile yoktan bir sebeple birinci Dünya savaşına sokmuştu. 1917 de hazırlıksız girilen savaşın en hızlı zamanında orduya iaşe temininde zorluk çekildiğinden, hükümet piyasadaki stok edilen ürünleri bir kararname ile toplatıyordu. Bunun üzerine tüccar köylüden mal almayı durdurdu. Köylü de ektiği ürünlerin parasını alamayacağını düşünerek ekim yapmayı azalttı. Osmanlı’da ilk olarak ekmek, kurulan komitenin nezaretinde dağıtılmıştır. Baştakilerin düşünmeden yaptıkları bir hata nelere mal olabiliyor.
Ekonomistler iyi bilir. Piyasaları ürkütmeyeceksin. Elindeki maldan para kazanamayan neden o işi yapsın. Ürününü elinden kimse ucuza vermek istemez. Köylü satarken para kazanmadığı buğdayı, mısırı ekmez. İmalatçı üretimini azaltmak zorunda kalır. Bu durumu ikibinli yıllara kadar sıkça yaşadık. Devletler bu yüzden imalat sektörüne, çiftçiye karşılıksız destek sağlar.
Dünyada hangi ülke olursa olsun, hükümetler ve bürokratlar adaletsiz vergi dağılımı ve devletin içine sızarak emek vermeden kolay yoldan para kazananlar devletin temelini oynatmaya yeter. Piyasada faiz ve aşırı vergi zulmü, toptancıların ve büyük şirketlerin aşırı kar etme hırsı, halkın şikayetlerini artırıyor. Bu da sarmaşık otunun ağaca sarılıp büyümesini önlediği gibi devletin ekonomik gücünü sarar ve devleti güçsüz bırakır. Sarmaşık otların ağacı kurutmaması için nasıl budanıyorsa, hükümetlerde milletin boynuna sarılan sarmaşıkları bertaraf etmeleri birinci görevi olmalıdır. Vatandaşlar arasında gelir adaletsizliği en aza indirilmelidir. İktidar ve muhalefet seçim için yanlış yatırım yaparsa 20 sene çalışıp 40 sene emekli maaşı alınırsa bu muhalefet ve iktidarın suçudur. Çalışma bakanımız Almanya’da 40 sene çalışan 20 sene emekli maaş alıyor. Bizde ise bunun tam tersi diyorsa burada bir yanlışlık var demektir.
Ülkemizde güzel işlerde yapılıyor. Geçen yıl ihracatımız 262 milyar dolar oldu. En çok ihracat batı ve güney illerimizden. İstanbul, Kocaeli, İzmir ilk sırayı alırken bir milyar doları aşan 31 ilimiz oldu. Hatay, Adana, Çorum, Denizli. Osmaniye, Aksaray illerimiz büyük sıçrayış yaptılar. İhracat oranı artan illerimizde ekonomik ve sosyal alanda geliştiklerini, refah seviyelerinin arttığını görmekteyiz.
İhracat ile ticaret dengesinde iyileşme, hem de cari açıkta iyileşme sağlanır. İhracat artışı ile ülke rezervlerinde önemli katkı sağlar. Ülkeye dışarıdan para girişi olacağından, fiyatlarda yüksek artış azalacaktır. İhracat yapmak önemlidir. Ama ihraç ürünlerinde teknolojik ürünlerin artması daha önemlidir. Çünkü daha yüksek gelir elde edilir. Kişi başına düşen gelir artmış olur.
Teknolojinin belirli illerimizde gelişmesi yeterli değildir. Ülkenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri hesap edilip ona göre sanayici teşvik edilirse ülke için daha avantajlıdır. Fakat bunu sağlamak kolay olmuyor.
Bizde çalışıp para kazanırken, petrol geliri yüksek olan bazı İslam ülkelerinde yöneticiler rahat yaşarken vatandaşı geçim sıkıntısı çekiyor. Buna sebep az bir karışıklıkta iç savaşa sürükleniyorlar. Olan yine halklara oluyor.
Yarabbi İslam ülkelerinin başına çalışkan, İslam’ı bilerek yaşayan idarecilerin gelmesini nasip eyle. AMİİN.
YORUMLAR