Şu gözümüzün önünde cereyan eden dünya hayatı. Bizim gibi canlı olarak yaratılan tek hücreli, çift hücreli (karada ve denizde) iki milyara yakın türde canlı var. Bahar mevsiminde yaratılan sinekleri düşünelim, adetini sayabilir miyiz? Bizlere akıl, zeka ve düşünme kabiliyeti veren, dünyanın halifesi olarak yaratılan insanoğlunun bir yaratılış gayesi vardır. Boşuna yaratılmamıştır. Bütün canlıları yaratan Allah’a c.c. yaratmada bir zorluk yoktur. Bakara suresi 28. Ayette. “Allah’ı nasıl inkar edersiniz. Sizi diriltti. Sonra sizi o öldürecek. Sonra (Kıyamet günü) yine dirileceksiniz. (Huzura getirileceksiniz)” Zamanı gelen her canlı ölümle karşılaşacak. İnsana aklı veren Allah, “Akıl etmezlermi, düşünmezler mi” diye bize uyarıda bulunuyor. Her dakika yüzlerce bebek doğuyor, yüzlerce insan küçük büyük demeden eceli gelen ölüyor. İnsanın yaratılış gayesini Mülk süresinde “Allah amelce (yaptığınız işleri ahlakınız) hanginizin daha iyi olduğunu göstermek için (imtihan için) ölümü ve hayatı yarattı.” Buyurur. Rum suresi 27 de “Bütün mahlukatı ilk defa hiç yoktan yaratan Allah, öldükten sonra tekrar diriltecektir. Bu ikinci yaratma Ona daha kolaydır.” Buyurur.
Ölüm olmasaydı, yahut hayat uzun olsaydı, zalimlerin zulmü, adaletsizliği hep devam mı edecekti. Mazlumlar zalimlerin zulmü ile asırlarca eziyet mi çekecekti. Dünya zalimler için cennet, mazlumlar için cehennem olarak devam mı edecekti. Zalimler cezasız mı kalacak. İnsanoğlunun gücü yerinde olarak geçen ömrü 50 yıl kadar. Yetmişinden sonra zalim olsa ne olacak. Kendisi güçten düşmeye başlayacak. Yaptığı kötülükler aklına gelmeye başlayınca Yahudiler gibi ölmekten korkmaya başlayacak. Zulüm uzun zaman devam etmez. Yapanın yanına kalmaz. Gördüğümüz her şey bize ölümü hatırlatıyor. İlkbaharda yeşeren yapraklar sonbaharda dökülüyor. Gece uyumamız ölümün habercisidir. Uyanacağımızı nereden biliyoruz. Dünya hayatı bir imtihan sürecidir. Bu süreç ölmekle son bulmaz. Yaptıklarımızın hesabı nasıl sorulacak. İmtihanın neticeleri ne zaman açıklanacak. MAHKEME-İ KÜBRA. (Büyük mahkeme)
Dünyadan ölümle ayrılan insan takdir edilen süre, berzah aleminde kaldıktan sonra sanki uykudan uyanır gibi (ne kadar uyuduğunu bilmeden) kalkacaklardır. Sonbaharda toprağa gömülen tohum ilkbaharda nasıl topraktan biter; İnsanda o şekilde toprağa gömülüp bedeni çürüdüğü halde belkemiğinin ufak bir zerresinden tohumun topraktan çıktığı gibi yeni bir hayatla canlanacak.
Ahırete inanmayan inanmasın. Zilzal suresinin son ayetlerinde “En ufak bir iyiliğin mükafatı, en küçük bir kötülüğün cezasının verileceği gün” muhakkak olacaktır. Bazı zavallı insanlar; -Ben öldükten sonra isterlerse yaksınlar, isterlerse bedenimi çukura atsınlar der. Peki belirli bir yaştan sonra başı kelleşmeye başlayan bazı kimseler saçının bir telinin kopmasını istemez. Binlerce lira ödeyip canı acıyarak saç ektirir. Birgün ektirdiği saçlarının toprakta çürüyeceğini bildiği halde neden kendini güzel göstermek için o kadar zahmete girer.
Gündüz evinde perdeyi çekip dışarıyı görmek istemeyen, gözlerini gerçeğe kapatanlar, kendilerini cahilliklerine hapsederler. Bizlere bu gözleri verip gerçeği görmemizi sağlayan yaratanı “Allah c.c” neden idrak edemezler. Saçının bir telinin yok olmasını istemeyen insanlar sevdiklerinin de yok olmasını istemezler. Ebedi bir dünyada yaşamak isterler. Madem insanda ebedilik hissi var. Madem yok olmak istemiyor. O halde ebedi hayat olan ahıret hayatı olacaktır. O hayata bu dünyada hazırlanmak gerekir. Allah c.c hakimdir. Abes bir iş yapmaz. Akıl ve fikir verdiği insanların bu arzusunu muhakkak gerçekleştirecektir. Ahıret yoktur diyenler ellerinden geliyorsa ölümü yok etsinler. Kabrin kapısını kapatsınlar. Şayet bunu yapamayacaklarsa ki yapamazlar. O zaman ahıret olacak. Bu dünyada kötülük eden cezalandırılacak. İyilik eden Müslümanlar cennete gireceklerdir.
Cennet ve cehennemi inkar etmek, bu dünyada ölümü inkar etmekle olur. Haydi ölüme çare bulsunlar. Ona akılları yetecekmi. Rahman suresi 33. Ayette. “Ey insanlar: Azaptan kurtulmak (ahıret)istiyorsanız, gücünüz yetiyorsa gökleri ve yeri aşıp kaçın. Ama bunu başaramazsınız. Böyle bir güç size verilmemiştir.” Bakara suresinde. “Rasülüm, iman edip Salih amel işleyenlere müjdele. Altlarından ırmaklar akan cennet onlar içindir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Rum 6. Ayette. “Bu Allah’ın bir vadidir. Allah vadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bunu anlamaz.”
Malazgirt savaşında Sulan Alparslan Allah’a şöyle dua etmişti: Yarabbi son hak din olan İslam’la beni şereflendirdin. İslam üzere yaşamayı ve ona hizmet etmeyi ve imanımızla ölebilmeyi bize nasip eyle.” Amiin.. Hayırlı Cumalar.
YORUMLAR