Türkiye’de son yıllarda define arayışlarına olan ilgi artarken, bu girişimler kimi zaman trajik olaylarla sonuçlanıyor. Terk edilmiş köyler, antik yerleşimler ve mağaralarda define ararken hayatını kaybeden kişilerin ölümleri, halk arasında “cin çarpması” ya da “ruhsal koruma” gibi mistik açıklamalarla anılsa da, uzmanlar bilimsel gerçeklere dikkat çekiyor.
“Cin Masalı Değil, Gaz Gerçeği”
Kimliğini açıklamayan bir arkeolog, define avcılarının ölüm nedenlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu ölümlerin çoğunun halk arasında söylendiği gibi doğaüstü nedenlerden değil, metan gibi renksiz ve kokusuz zehirli gazların yol açtığı boğulmalardan kaynaklandığını söyledi.
Sessiz ve Görünmez Tehlike: Metan Gazı
Uzman, uzun süre kapalı kalmış antik yapılar, tüneller ve mağaralarda gaz birikimi olabileceğine dikkat çekti. Bu gazların başında, fark edilmesi son derece güç olan metan geliyor. Yüksek oranda solunduğunda hızlıca bayılma ve ölümle sonuçlanabilen metan gazı, özellikle havalandırma yapılmadan girilen alanlarda ölümcül risk taşıyor.
Efsaneler Bilimi Gölgede Bırakıyor
Toplumda yaygın olan “defineyi koruyan varlıklar” inancının, gerçek tehlikeleri göz ardı ettirdiğini vurgulayan arkeolog, yaşanan birçok ölümün aslında gaz zehirlenmesinden kaynaklandığını ifade etti. Güvenlik önlemleri alınmadan yapılan kazıların hem hayatı hem de çevreyi tehlikeye attığını belirtti.
Hem Yasa Dışı, Hem Ölümcül
Define aramanın yasalarla yasaklandığını hatırlatan uzman, bu tür faaliyetlerin yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri içerdiğini belirtti. Özellikle havasız ve kapalı alanlarda yapılan kazılarda yaşanabilecek gaz zehirlenmelerine karşı halkı uyardı: “Önlem alınmadan yapılan her adım, hayatınıza mal olabilir.”