Nöbetçi Eczaneler
İnternetin kullanımı ABD’nin 1960 yıllarındaki araştırmalarına dayanırken ülkemize 1986 yıllarında başlayan çalışmalarla geldi. Son yıllarda sosyal medya platformlarının hızla çoğalması ve elektronik veri tabanlarının oluşturulmasıyla internet kullanımı birey bazında yaygınlaştı. Bugün ise sosyal medya kullanıcılarının sayısı milyonları aştı.
İnternetin bu yaygın kullanımının hayatımızı kolaylaştırdığı birçok nokta olmakla birlikte bir takım olumsuzluklara da yol açtı.
Bir zamanlar; kadınlarımız arkadaş ortamında bir araya geldiklerinde birini çekiştirecekleri zaman (tabiri caizse dedikodu adı altında) ballandıra ballandıra fiskos yaparlardı. Böyle bir ortamda bile aynı arkadaş grubu içerisinde “yüzüne söyleyemediklerini arkasından böyle konuşmak ayıp değil mi?” şeklinde uyarılarda bulunan insanlar olurdu. Bu adeta toplum kuralıymışçasına içselleştirilirdi. Bunun yapılmaması gerektiği kişiler tarafından bilinirdi (buna rağmen dedikodu yapmaktan da geri durmazlardı, orası ayrı).
Bugünkü duruma baktığımızdaysa sosyal medyada oluşturulan arkadaş grupları içersinde birbirimizin yüzüne söyleyemediğimiz şeyleri anonim kimliklerimizin arkasına sığınarak fütursuzca (ortaya bomba bırakırcasına) söyleyebilir olduk.
Aynı şekilde internet ortamında bir konuyu ifade ederkenki üsluplarımızın ayarı kaçtı. Eleştirilerimizi yönelttiğimiz kişiler karşımızda olsa kelimelerimizi itinayla seçerken sosyal ortamda yazdığımız için deli cesaretiyle iğneleyici cümleler sarf ediyoruz.
Şimdilerde önüne geçilmeyen bir furya var ki, kim ne yiyip ne içtiyse, nerede kiminle gezdiyse, özel hayatında ne yaşadıysa, ne var ne yoksa halka açık bir şekilde sergiliyor. Öncelerde bu bilgileri yakın çevremizdeki bireylerde paylaşırdık. Şimdilerde ise vaziyet soluksuz tüketime dönüştü.
Örneğin, heyecan duyabiliriz, merak da duyabiliriz, ama ben Metin Hara’nın Adriana Lima’yı göbeğinden tutup nasıl öptüğünü görmek zorunda değilim ki benim gibi düşünen insanların da olduğunu biliyorum.
Tüm bunlara rağmen internetin ve sosyal paylaşım platformlarının yaygınlaşmasının birçok olumlu yönleri de mevcut. Uçsuz bucaksız bilgi sağlaması, kültürel etkileşimler, uzak olanı ayağımıza getirmesi, sosyalleşme adına şimdiki gençlerin deyimiyle “face to face” (yüz yüze) görüntülü görüşmeler yapılabilmesi internetin azımsanamayacak faydalarıdır.
Alladdin’in sihirli lambası olan elimizdeki altın madeninin doğru kullanımını sağlamak adına cinin çıkmasını beklemeyin. Üç dilek hakkımızı da kullanmak zorunda kalmayalım ARKADAŞ!
Sibel Altundağ