Nöbetçi Eczaneler
TBMM’de görüşmeleri süren bütçe yasa teklifine karşı KESK Kocaeli Şubeler Platformu, Acısu Vergi Dairesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Mecliste günlerdir hepimizin hayatını doğrudan etkileyen bütçe yasa teklifi görüşülüyor. Hiçbir iktidar açıkça “biz halkı düşünmüyoruz” demez. Hiçbir hükümet “sadece bir avuç zenginin çıkarlarını esas alıyoruz” demeyi tercih etmez. Tersine, yıllardır aynı sözler tekrarlanır: Halktan, emekten, işçiden, memurdan yana olunduğu söylenir. Bu sözlerin ne kadar tanıdık olduğu ortadadır. Yıllardır bu sözlerle oyalanan toplum, bugün ağır bir yoksullaştırma düzeninin içine itilmiştir.
“YOKSULLUK BİLİNÇLİ BİR TERCİHE DÖNÜŞTÜ”
Ekonomik krizler, gelir adaletsizliği ve güvencesizlik artık geçici değildir. Bunlar iktidar eliyle sürdürülen bir düzenin parçasıdır. Yüksek enflasyon, düşük ücretler ve güvencesizlik sarmalı milyonları açlık sınırının altına itmiştir. Yoksulluk, açlık ve sefalet sadece ekonomik değil, siyasal bir kontrol aracına dönüştürülmüştür. Emekçilerin en temel hakları hedef alınmış, demokrasi ve hukuk rafa kaldırılmıştır. Bir iktidarın gerçekten kimden yana olduğunu anlamanın en kısa yolu yaptığı bütçeye bakmaktır. Bütçe, ülkenin kaynaklarının kimler için kullanıldığını gösteren bir turnusol kâğıdıdır. Günlerdir Meclis’te görüşülen bütçe teklifinin de kime ait olduğu rakamlarla ortadadır.
“VERGİLER KİMDEN TOPLANIYOR?”
Bu bütçede sermaye kesimlerine tanınan muafiyet ve istisnalarla 2,4 trilyon liralık vergi tahsil edilmemektedir. Toplanacak her 100 liralık verginin 90 lirası gelir vergisi, KDV ve ÖTV yoluyla emekçilerin ve halkın sırtına yıkılmaktadır. Şirketlerden ve holdinglerden alınan pay yalnızca 10 lirada bırakılmaktadır. Bordrolu çalışanlardan kesilen vergiler enflasyonun üzerinde artırılırken, sermayeden alınan Kurumlar Vergisi düşürülmektedir. Vergi yükü açıkça emeğiyle geçinenlere yıkılmaktadır. Toplanan her 100 liralık verginin 20 lirası faize ayrılmaktadır. 5 lirası teşvik, prim ve destek adı altında sermayeye aktarılmaktadır. En az 16 lirası silahlanmaya ve silah tekellerine gitmektedir. 3 lirası beşli çetelere ve yandaş müteahhitlere döviz cinsinden hazine garantisi olarak verilmektedir. Halktan toplanan kaynaklar halk için değil, sermaye ve yandaşlar için kullanılmaktadır.
“HALKIN TEMEL İHTİYAÇLARINA NE AYRILIYOR?”
Toplanan her 100 liralık verginin yalnızca 4 lirası yoksullukla mücadeleye ayrılmaktadır. 3 lirası istihdama, 3 lirası tarıma ayrılmaktadır. Hukuk ve adalet için ayrılan pay 2 lira 80 kuruştur. Araştırma ve geliştirme için 62 kuruş, bağımlılıkla mücadele için 11 kuruş, kadının güçlenmesi için ise yalnızca 6 kuruş ayrılmaktadır. Bu tablo, bütçenin halktan yana olmadığını açıkça göstermektedir. 2026 yılı sonunda bütçenin yaklaşık 3 trilyon lira açık vereceği öngörülmektedir. Bu açığın kamu yatırımlarında tasarruf adı altında yine halka yıkılması planlanmaktadır. Bu bütçe, daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik ve daha fazla güvencesizlik anlamına gelmektedir.
“BU BÜTÇEDE KİM YOK?”
Bu bütçede kamu emekçileri yoktur. İşçiler, emekliler, asgari ücretliler yoktur. Kadınlar, gençler, öğrenciler yoktur. Engelliler, çiftçiler, küçük üreticiler ve köylüler yoktur. İstihdama ve kamu hizmetlerine kaynak yoktur. KESK Kocaeli Şubeler Platformu olarak bu açıklamayı Acısu Vergi Dairesi önünde yapıyoruz. Ürettiğimiz kaynakların, ödediğimiz vergilerin sermayeye, patronlara, beşli çetelere ve saraylara aktarılmasını kabul etmiyoruz. Bu bütçe halkın değil, sermayenin bütçesidir.
“HALK İÇİN BÜTÇE, DEMOKRATİK TÜRKİYE”
Sadece kendimiz için değil, herkes için; gündüzleri işsiz kalınmayan, geceleri aç yatılmayan bir ülke istiyoruz. Çocukların MESEM cehennemine mahkûm edilmediği, gençlerin geleceksizliğe itilmediği bir ülke istiyoruz. İnsanca yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek ve demokratik bir Türkiye istiyoruz. Vergide ve gelirde adalet istiyoruz. Vergilerimizin eğitime, sağlığa, adalete, barışa ve demokrasiye harcandığı bir ülke istiyoruz. 21 Aralık, yılın en uzun gecesinin yaşandığı gündür. Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Emekçiler için, halk için aydınlık günleri yakınlaştırma mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz.”
